30 Aralık 2011 Cuma

Yenimoda.com alışverişim

     Bu post epeydir bekliyor aslında.Daha önce internetten alışveriş yaptığımı duyurmuştum.İlk defa alışveriş  yapacaklar internet alışverişi hakkında bilgi almak isterse tıktık

     Alışverişimi yenimoda.com adresinden yaptım ve çok şükür hiçbir sorun yaşamadım.Ürün aynen resimde ki gibi çıktı.Kargom hemen ve oldukça uygun bir fiyata geldi.

     Ozamanlar mutfağımın yenilenmesi için uğraştığımdan elbisemin boyunu yaptıramadım.Kendim yapmak istemedim,biraz daha profesyonel olsun istedim.Yapıldıktan sonra da giymeye fırsatım olmadı .Sırf resim çektirmek için de giymeye üşendim.Bugüne kısmetmiş.

     Ömcelikle elbisemin internetteki hali:


Bende bu boy bu endam olmadığı için aynı duruşu yakalayamadık.Birde ben 40 beden aldımki üzerime çok yapışmasın.çünkü kumaş tahmin ettiğim gibi çok ince.

Ehh bendeki halide budur efendim.(Nasıl bir özgüven varsa) Resimlerde düzenleme yapmayı daha tam bilmiyorum kusura bakmayın .

   
 Eeeeee nasıl olmuş?

23 Aralık 2011 Cuma

Açılış...Kapanış...

     Bazen öyle olaylar yaşıyoruz ki anlamak yada anlamlandırmak zor geliyor.Bir düşünürün özlü sözlerinden birini alıp yaşadığınız olayın üstüne yerleştiresiniz geliyor.
     Hayat öyle tevafuklar çıkarıyor ki karşınıza "beni anlaman için fırsat" diyor sanki.Bir açılış birde kapanış hikayesiye düşüncelere daldım bende.Hayatı ve ölümü tefekkür ettim.
  
  Açılış...
    
 Yeni bir AVM açıldı şehrimize.Bilinenlerden hiç bir farkı olmayan,ruhu olmayan,özündeki karanlıkları spotlarla gizleyen "yalnızca ve sürekli tüketin" diye bağıran yeni bir adres...
     Eşimin tasarladığı bir ürün de burada sunulacaktı.Bu bahaneyle yola çıktık.
     Nasıl bir izdiham,nasıl bir mahşeri kargaşa anlatamam.İşin ilginç yanı satış yapılan mağazalar da kimseler yok ama koridorlarda yürünmüyor.
     Nasıl ve ne zaman vitrin bağımlısı olduk biz ne olur söyleyin.Sadece vitrinlere bakarak zamanını harcıyan bir millet olmuşuz da haberimiz yok.Ve bu grubun bu mağazalardan alım gücü de yok."olsun bakmak da parayla değil ya"
       
     Kapanış.....

 Tam gidiş amacımızı gerçekleştirmiş ve bari bişeyler yiyelim diyorduk ki apartman görevlimizden bir telefon aldık.Kısa bir süre önce hanımı vefat eden yaşlı komşumuzda dünya hayatına veda etmişti.
     Teyzenin vefatının ardından bir kaç cümle yazmıştım;

Dün akşam yatsıdan sonra
Azrail uğramış bizim mahalleye...
Bizim evin de ışıkları yanıyordu ama;
sessizce geçip penceremin önünden,
Çalmış yan komşumun kapısını.
...
Çağırmış yaşlı kadını yanına
ve bir başına bırakmış kocasını
araması için uzaktaki dokuz evladını...
(yanımızda yaşlansa anne ve babalarımız ve biz uğurlasak onları bu son yolculuklarına... çok mu zor?)


23 mayısta yazmışım bu cümleleri.Bir yıl dolmadan aynı evden bir kapanış daha...
Gözlerde kapanış...dillerde kapanış...amelde kapanış...ömürde kapanış

Açıııılııyyyoooorrrrrr! diye bağırırken çığırtkanlar, hayatın gerisinde hep bir kapanış...


    
   

20 Aralık 2011 Salı

Kareli Gömlek

     Bu gömleğimi paylaşmayacaktım aslında.Hiç de istediğim gibi olmadı.Ben daha spor bir model istiyorum.Ama ne zaman elime alsam çocuklara bişeyler oldu.Hele küçük ille tepemde.
    Oysa kumaşı görünce ne hayaller kurmuştum.Çift yönlü bir kumaş.Uzunca bir süre hangi yönünü kullanayım diye karar veremedim.anlık bir kararla geniş kareli kısmı seçtim.Daha önce hiç ince biyeli gömlek yapmadım. otarz bişeyler istiyordum.Şöyle kol ağızlarında pat yerlerinin kenarlarında(bu arada dikiş terimlerini doğru kullandığımdan şüpheliyim ya neyse)
       Hayalimdeki tüm ince ayrıntıları unutup dümdüz bir gömlek çalıştım.Sadece göğüs kısmını robalı yaptım.O da hiç belli değil zaten.





Roba dikişlerini süslemek için kumaşın ters kısmından büzgü yaptım.Ters dediğime bakmayın.Diğer yönü yani:


Okadar süründü ki elimde,düğme dikmeye iştahım kalmadı.Bende çıt çıt yaptırdım.Bence daha iyi oldu.


yakasına da uğraşmadım.şerit şeklindeki kumaşı geçirdim hemen.
Bazen kumaş elimde bekledi mi umursamadan dikiyorum.bu yönümü de hiç sevmiyorum aslında.Neyseki kusurları belli olmuyor.İnsan içine çıkabiliyorum gömleğimle.Dikiş dikmeye devam edeceksem sabrı öğrenmeliyim.

17 Aralık 2011 Cumartesi

Harika Fikir

Sıradan malzemelerden yeni şeyler üreten kadınlara bayılıyorum.Eskiyi değerlendirip yeni ve kullanışlı aynı zamanda da dekoratif bir sonuç elde etmek kolay değildir.

Yabancı bir sitede rastladım bu uçurtmaya;


Ne işe yarıyor dersiniz?


Harika bir boy cetveli olmuş.Hem ölçülerin yerini istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz.Ben çocukların odasına düşünüyorum bir tane.Yapılışı burada

16 Aralık 2011 Cuma

Hediyelerim Geldiiii

Sevgili tuba can tarafından düzenlenen hediye çekilişinde fiamma ile eşleşmiştim ve nekadar şanslı olduğumu hediyelerim gelince anladım.
hadi hediyelerimle tanışın...
 Oturma odama uygun rengiyle bir mumluk,boncuk gözlü anahtarlık ve kitap ayracım




daha bitmedii:el yapımı kabartmalı kartpostal


bitti mi sandınız ,yanıldınız:nüfus cüzdanı için kılıf vee bozuk para kutusu(tamamen el yapımı)



ve son olarak gözümün bebeği;keçe kutum



Hepsine birden bakalım mı?


sevgili fiamma'ya çooook teşekkür ediyorum.sayesinde çocuklar gibi sevindim.hediyelerinin hepsini kullanmaya başladım bile.Oturma odamda,mutfağımda,yatak odamda heran fiamma'yı anıyorum.bir gün buluşurmuyuz bilmem ama yüreğimde bir fiamma taşıyorum.

13 Aralık 2011 Salı

Biraz Örgü Biraz Dikiş

     Kışlıkları çıkartırken geçen kış hamileliğim boyunca üstümden çıkarmadığım tuniğim elime geçti.En fazla 1.5 metrelik kumaşı görünce yaparım bişeyler diye almıştım.
     Kumaşı kalın olduğu için tam da kışa uygundu ama yapmak istediklerime yetmiyordu fukara. O zaman işin içine annem dahil oldu."Robasını ve kollarını öreyim" dedi. İşte o anda gözümde canlandı model.
     Benim hamile halim Ebru Şallı gibidir.Arkadan gören zaafiyet geçirdiğimi zanneder,önden gören futbol topu yuttuğumu.Çok komik olurum.Birde o küçük göbekle zar zor yürürüm ki daha da rezilleşeyim.
    Gelelim resimlere.Benim gibi iki çocuk annesiyseniz fotoğraf çekimi,blog yazımı,temizlik gibi işleri herkes uyuyunca yaparsınız.Resimlerimin kalitesi bukadar oluyor idare edin lütfen.
     Üst kısım tarafımdan gazete kağıdına kalıp olarak çıkartıldı.Model kararlaştırıldı, anneciğimde hemencecik ördü.(örgüde rakip tanımaz örnekler burda)



     Göğüs altında kruvaze olarak örüldü.Emzirme döneminde de kullandım ve gayet rahat ettim.Kumaşımdan önce kolları kestim, kalanıda büzüp örülen parçaya diktim.ikisinin birleşim yerine kumaştan şerit geçtim ki dikişler göze  batmasın.Kol ağızlarını da üst parçadaki saç örgüsünden yaptık.


Vee tuniğimin görüntüsü


İşte ben bu tuniği dokuz aylıkken bile dolduramadım.Kumaşım kabarmaya başladı artık.Örgü kısmı da biraz tüylendi.Evdeyken rahat olmak ve üşümemek istediğimde giyiyorum.Örmeyi ve dikmeyi sevenlere kolay gelsin.
     Bu kumaşın kahverengi tonlarında olanından da anneme elbise dikmiştim.Onuda en yakın zamanda fotoğraflayıp ekliycem inşallah.

12 Aralık 2011 Pazartesi

Yeni Yıl'a Sevinelim Derken...

     Blog dünyasına girince çok uzaktaki insanların bile nelerle meşgul olduğunu öğrenme imkanı doğuyor.Hiç gitmediğin bir şehirde insanlar nelerle uğraşıyor,nelere sevinip nelere üzülüyor az da olsa fikir sahibi oluyorsun.Ortak değerler bulmaya çalışıyorsun.Küçük bir benzerlikte mutlu oluyorsun.
     Yaşadığı muhiti fazla terketmeyen birisi olarak dış dünyadan biraz uzak yaşıyorum.Bundan fazla hoşnut olmasamda pek de birşey kaçırdığımı sanmıyorum.İstediğim kadar bilgiye ulaşabiliyor gereksizleri seçebiliyorum.
     Değerli blogger arkadaşlar bilgi kaynağı olmada süperler.Onlarla yeni bir dünya keşfettim.Ama bu aralar büyük bir şaşkınlık içerisindeyim.Alışkanlıklarımız ne kadar da değişmiş.Kimliğimizde olmayan yeni adetler edinmişiz.
     Yeni yıldan bahsediyorum.Çocukluğumda da yeni yıl kutlanırdı.Meyve ,kuruyemiş alınırdı.Tombala oynanırdı.Televizyonda herzaman göremediğin sanatçılar izlenirdi.
     Ama şimdi,evler süsleniyor hemde küçük cinlerle,geyiklerle,perilerle ve bir sürü kırmızılı yeşilli aksesuarlarla.En çok şaşırdığım ise çam ağaçları.Dilinden maaşallah'lı inşallah'lı yeni yıl dileğini düşürmeyenler evlerinde çam ağacı süslüyor.Altına hediyeler konuyor.
     Sahi biz kime özeniyor,örnek alıyoruz.Öyle bir peygamberin ümmetiyizki onlara benzemesin diye tırnaklarını farklı kesiyor,saçının uzunluğunu değiştiriyor.Mübarek aşure ayında örfümüzle dinimizle bukadar çelişen alışkanlıklara hayret etmemek mümkün değil.
     Yeni yıl'a sevinmeyelim demiyorum.Ama aynı özeni Hicri yılbaşına neden göstermiyoruz merak ediyorum.Yeni yıla sevineceksekte kendimize has usullerle olmalı.Dinimizi ve kimliğimizi arka plana atmadan olmalı.
     Ahmet Başer aylık bir dergide soruyor:
     "Hiç bir Hıristiyanın 'nasıl olsa et yiyoruz bari kurban bayramında müslümanlar gibi kurban keselim' dediğini duydunuz mu?
   
 Soğukta kalın giyiniyoruz,şal alıyoruz;müslüman kadın gibi başımızı tamamen örtelim diyen hıristiyan kadın var mı?

   Eğlence için bahane arıyoruz,hicri yılbaşında da eğlenelim diyen hırıstiyan veya yahudiye rastladınız mı?"
 
   İbadette bile Yahudilere benzememek için aşura günü tutulan oruç sayısını değiştiren bir peygamberin ümmeti olarak yaşantımızda gayri müslimleri taklit ederek,yarın Resulallah'tan nasıl şefaat isteyeceğiz?"

    Kime benzediğimize dikkat edelim arkadaşlar.Eğlencemiz de üzüntümüzde müslümanca olsun.

9 Aralık 2011 Cuma

Çekiliş var ama...

Sevgili Tiryaki Hobi  çok güzel bir hediye çekilişi yapıyor.Ama siz katılmayın yaa zaten katılım çok şansımı zora sokmayın lütfen.
Şaka şaka hediyeye bakmak için tıklayın

5 Aralık 2011 Pazartesi

Mutfağım Yeşillendi (bende bittim ama)

Bol resimli bir post geliyor hanımlar hemde gecenin 02:20'sinde.Tükenmişliğin sınırındayım.Çünkü bu postu hazırlayabilmek(ve tabii mutfağı yenilemek için) gündüzleri yarı uyur yaşayıp geceleri dikiş dikiyorum.(bir sebebi daha var oda sonraki postlarda açıklanacak)
     Neyse lafı uzatmayalım.Resimdeki sandalye kılıfının hikayesi geliyor karşınıza.



Sandalyelerin orjinalini çekmeyi unutmuşum.Yerimden kalkıp,kılıfı çıkarıp,resim çektikten sonra;tekrar kılıfı giydirmeye ve gelip resmi yüklemeye gerçekten mecalim yok.Arkası parmaklık şeklinde demirli(araları hep toz olur) oturma kısmı çoooook sıradan bir sandalyecikti.


Yukarıda görülen iki dikdörtgen temel malzemelerimizdir.Küçük parçadan iki tane olacak.


Aplike desenimi kendim çizdim.Laleyi çok severim,özellikle Osmanlı  Lalesini


Aplike kumaşım ince olduğu için dikiş hattı boyunca tela yapıştırdım.Niye yaptım yada yapmasam da olurmuydu bilmiyorum,yaptım işte. Birde ilk defa aplike (kaç kere aplike dedim ben yaa) yaptığım için ve nasıl yapılır bilmediğim için iğneledim,teyelledim ve ilik açma ayarında bıkmadan ,yılmadan diktim.
Kat yeri yazan kısımdan yüzü yüze gelecek şekilde katlayıp yan kenarları sarkma payına kadar diktim.Sandalyeye geçecek kısım oluştu.küçük parçayıda bu dikişin bittiği yerden başlayarak diktim.küçük parçanın kısa kenarında dönerek dikiyorsunuz.
Son olarak tüm kenarları 1 cm den içe katladım.



Farklı boylarda havlu parçalarının kenarına da aynı kumaştan diktim.Ortalarda bulunsunlar bir işe yararlar nasıl olsa




Hadisli takvimim resimleri çektiğim gece bir dua ediyorki...  son resimde bu olsun beraber amin diyelim.


Heryerde çekiliş var

Bir çekilişte kurabiyegillerden.hemde 3 kişiye birden.Hediye sevenler kaçırmasın derim

3 Aralık 2011 Cumartesi

İnternetten alışveriş yapmadan önce!

 

   Pek çoğunuz gibi bende sırf fikir olsun diyerek internetteki alışveriş sitelerinden iki tanesine üye olmuştum.Modellere bakıp burdaki mağazalarla fiyat karşılaştırması yapmak dışında bir teşebbüsüm olmadı.Taa ki bir elbise görene kadar.
     Daha önce internetten alışveriş yapmıştım.Kitap,küçük ev aletleri aldığımız ve memnun kaldığımız siteler var ama hiç kıyafet almamıştım.Yani ne bileyim denemeden almak biraz tehlikeli bi olay.Rengi aynı mı,bedeni uyarmı ,kumaşı nasıldır gibi bi dolu soru dolanırken kafamda fiyatta cazip gelince gecenin 2 sinde eşimi uyandırıp aldık elbiseyi.
     İşlemler bitince eşim sordu " site güvenilir mi?" diye.ben tam sevindirik olmuşum Hülya Koçyiğit misali koşuyorum odada, zınk diye kalıverdim.Be adam önceden sorsana.Aldımı beni bir telaş.
     Bi de nereye soracam ki site güvenlimi diye.Adamlar sitelerine yazarmı bize güvenmeyin siz eşşeğinizi sağlam yere bağlayın diye.
     Sevinmekle komplo teorileri kurarak geçirdiğim gecenin sabahında caanım Zaman gazetesinin cumartesi eki tam sayfa ayırmış bu konuya.İnternet alışverişlerinde dikkat edilmesi gereken 6 öneriyi sıralamışlar.
     1)Ön Araştırma:Site hakkında bilgi toplayın(bir tek adını biliyorım Yenimoda)Kullanıcı yorumlarını,güvenlik politikasını,sözleşmeleri ve haklarınızı yazan yazıları okuyacakmışsınız.(ben doğrudan satınal dedim :)))
     2)Güvenlik Sertifikası:sitenin SSL adlı sertifikaya sahip olması ve sertifikanında geçerli olması.Peki bunu nasıl anlarsınız.Alışverişe geçtiğinizde web tarayıcınızda yani adres satırının sonunda bir asma kilit beliriyorsa sitede SSL sertifikası vardır.O asma kilide tıklayarak sertifika bilgilerine ulaşabirsiniz.(kilidi görene kadar kalbim nasıl titredi anlatamam)
   3)Kredi Kartı Güvenliği:kredi kartı bilgilerinin kopylanmaması için sanal kredi kartı kullanmalıymışız.Ozaman kredi kartı numarasını yazmak gerekmiyormuş.ayrıca özel limit koyma yada limiti sıfırlama gibi yöntemlerle alışveriş daha güvenli hale gelebiliyormuş.(çatır çatır yazdım ben)
     4)Adres doğrulama:işlemler esnasında adres satırında site adresi değişebilirmiş.başka bir yere yönlendiriliyorsa şüpheli olabilirmiş.(yönlendirse şüphelenirmiyim diye soruyorum kendime)
     5)HTTPS :sitenin ödeme bölümüne geldiğinizde adres çubuğunda https:// yazmalıymış.Sondaki o "s" harfi yoksa riskliymiş.(sonradan kontrol edildi "s" varmış)
     6)Bilgisayar Güvenliği:başkalarıyla beraber kullanığınız bilgisayarlardan ve güvenli olmayan Wi-Fi noktalarından internete bağlıyken alışveriş yapmayın.(benim kırık ekranlı dizüstü ve ona bağlanan tarihi eser ekranımla bağlıydım)
     Zaman Gazetesi'nin ilgili yazısı için tıklayınız

     Elbisem geldiğinde resimlerini paylaşıcam.Teslim alırken dikkatli olmam konusunda şartlandırıyorum kendimi.Bu sefer daha bilinçli olmak istiyorum.Paketi kargocunun yanında  açmak dışında tavsiyesi olan var mı?

29 Kasım 2011 Salı

Pijama'da dikmiştim

       Sevgili çatıkatı'nın doğum haberiyle lohusalık günlerim aklıma geldi.Bir kadına en çok hizmet edilen ama bir okadar da sancılı bir dönem.Tabii sezeryanla doğum yapanlar için.Normal doğum yapanlar gayet rahat geçiriyorlar bu dönemi.
      9 ay boyunca dışarı çıkamadığım için (migren nedeniye sürekli serum aldım) elimde de penye kumaş vardı,ehh pijamamı da dikeyim bari dedim.Üzerime hiç denemeden diktim.Kalıp çoook eskiydi.ama benim sevdiğim bir model.
     Aslında penye kumaşlar zikzak dikişle dikilirmiş,bilmiyordum düz diktim.fazla sorunda olmadı.kumaş atmadığı için doğal kıvrılma özelliğinden faydalanıp süsleme yaptım.
     alt tarafınıda ağ kısmını geniş yaptım ki dikişlerim zarar görmesin.günlük giydiğim bir eşofmanı kumaşın üstüne koyup kestim
     üst kısımda çıt çıt kullandım emzirmek için düğmelerle uğraşmam gerekmedi.keşke alt tarafı düğmesiz tunik gibi yapssaymışım.neyse işte sonuç aşağıda görülmektedir.



22 Kasım 2011 Salı

Havlu Kenarları

     Bu aralar oğlum yusuf sayesinde pek dikiş dikemiyorum.Arada bir kumaşlarıma bakıyorum,dokunuyorum ve derin bir iç geçiriyorum.
     Ancak benim gibi boş durmayı sevmeyen bayanlar bilirlerki her türlü şartta yapılabilecek bir el işi vardır.Bende kendimi havlu kenarı örmeye verdim.
     Yusuf'u ayağımda sallarken,ocaktaki sütün pişmesini beklerken elimden tığ düşmüyor.(maaşallah deyin lütfen)
     İşte modellerim







21 Kasım 2011 Pazartesi

En Büyük Hayali Secdeye Gidebilmek!

     Öyle çarpıcı geldiki bu başlık.Yazıyı okumaya geçmeden uzun uzun tefekkür ettim.Önce hayallerimi gözden geçirdim.Güzel bir ev,iyi yetişmiş çocuklar,sevgi dolu eş ve daha bir çok dünyalık...
   
  Sonra secdelerim aklıma geldi."Hayalleri süsleyebiliyorsa secdeler, sahip olduğum bu nimetin neden farkında değilim" dedim.Çocuklardan kaçıp alelacele kıldığım namazlarım dikildi karşıma;utandım!!!
  
  Zaman gazetesinin haftasonu ekinde konuk ettiği engelli bir genç kızın hayaliydi secdeye varmak.Daha önce televizyonda da izlediğim ozaman da gözyaşlarımı tutamadığım bir öyküsü var Fatma Tatlı'nın.

kaynak:Zaman Gazetesi

  Allah'ın bedeniyle imtihan ettiği bir kul Fatma.O da önceleri anlamaya çalışmış bu imtihanı.Zorlanmış hatta."Allah'ım neden ben?" demiş.Sonra teyzesi namazla Kur'an 'la tanıştırmış. Ve bambaşka olmuş Fatma.

Ağır bir imtihana mı uğramak gerekiyor secdenin kıymetini anlamak için.Namazı dosdoğru kılmak için.

Günde 5 defa vardığımız seccadede hayali kurulacak kaç secdemiz oluyor Allah aşkına söyleyin.Ezberlenmiş bir zikri çabucak söyleyipte kaçmıyormuyuz dünyalıklara.
   Hangimiz "biraz daha kalsam" diyerek uzatıyoruz kıyamı,rukuyu,secdeyi...Gözyaşlarınız ıslatıyormu alnınızın değdiği yerleri...
"Ben geldim" diyor Fatma,namaza durunca.Ya siz ne diyorsunuz Rabbinize.
"Namaz; kulun Allah'a mektubudur diyor" M.İslamoğlu. Öyle kılınıyorki namazlar, zarfı gönderilmiş ama içinde mektubu yok.

Kulun miracı,Resulün gözünün nuru namaz bizim neyimiz acaba?
Fatmanın hayalinde bunları sordum kendime.Veremediğim cevapların altında ezildim.Birde size sormak istedim.
Namaz sizin neyiniz olur?

   

17 Kasım 2011 Perşembe

Hediyelenmek istiyorum!



Sevgili MODAVESAİRE  bloğunda bir hediye duyurusu yapıyor.Görenlerin iştahını kabartacak bir ceket ama her isteyenin giyemeyeceği bir ceket.Kendimi şanslı hissediyorum çünkü yıllardır kilo özürlüyüm.Kış mevsimini de kalın giyinebildiğim için çok seviyorum.
  Kazanma şartları nedir bilmiyorum umarım şans bu sefer benden yana olur...

16 Kasım 2011 Çarşamba

İncecik fark


      Kışlık etek bulmak gerçekten zor.Kumaş,model ve beden üçlüsünü tutturmakta herzaman zorlanmışımdır.Buna birde kış faktörü eklenince alışveriş çileye dönüşür.Çok şükür elim iğne tutalı biraz rahatladım.

      Komşum S de güzel bir kumaş almış.Bana sıkıntı olmasın diye dümdüz bir etek dikelim diyerek geldi.Bende yapmışken göze hitap etsin isterim.Sen ince işlerini yap ben sadece dikiyim deyince kabul etti.Sonuç şekilde görüldüğü gibidir.


Bu biyeleri yerleştirmenin kolay bir yolunu bilen varsa lütfen bildiğini esirgemesin.(sahi biyemiydi bunların adı)


                                    Kalıp yine burda dergisinden.




14 Kasım 2011 Pazartesi

Blogger hassasiyeti

       İnternette sörf yapma zamanı olmayan ve tv izlemeyide yıllar önce bırakan birisi olarak ülkemin gelişmelerini blogger arkadaşlarımdan takip ediyorum.
       Sevgili tuba her müslümanda azami bulunması gereken hassasiyeti göstererek dinine karşı yapılan saygısızlığı gözden kaçırmamış ve bloguna yansıtmış.Öncelikle ona teşekkür ediyorum.
        İkincisi yapılan yayın esnasında seslerini duyurabilecek kadar çoğunluğa ulaşan dikkatli müslümanlara teşekkür ediyorum.
        Müslüman ne zulmeder ne de zulme boyun eğer.Dinine yapılan terbiyesizliğe sessiz kalanlar o dine zulmetmiş olur.Aktif müslüman olmanın en güzel örneği cesurca tepki göstermektir.
       Maalesef birçok münafık var içimizde.Toplumun tepkisini çekmemek için inandık derler.Ama iç dünyalarında Hz.Muhammd'i (sav) ;kabile şefi,felsefeci veya ticaret adamı olarak görüp,Kur'an 'ı da onun sözleri olarak kabul ederler.Ehh belirli bir yaştan sonra da dili tutma yetilerini kaybediyorlar maalesef.zihinlerindeli kirli dünya açığa çıkıyor.
       Allah herşeyi bilendir görendir.Sizin sakladıklarınızı da bilir açıkladıklarınızı da.
Not:ilgili videoyu morinek tuba can arkadaşımın blogunda bulabilirsiniz...

24 Ekim 2011 Pazartesi

Leoparla geldim

Yazamamak ne zormuş arkadaşlar.Bilgisayarım bozuldu ve bir süre daha yapılamayacak gibi.Misafirlik bahane sizlerle buluşmak şahane.Fazla yazamayacağım hemen resimlere geçeyim.

Benimde bir leoparım olsun diyerek başladığım dikiş yolculuğumda kumaşımı keserken çok zorlandım.Ne yapacağıma karar vermem epey zamanımı aldı.Yazın modası yarasa kol ile uzun tunik ihtiyacımı birleştirdim ve sonuç böyle oldu:

.

Alt tarafı yaklaşık 50 cm uzunluğunda.Belindeki kemeri çıkardığımda en alt kısmı dizlerime geliyor.Hanımların arasında elbise olarak ta kullanabiliyorum yani.Kumaşım oldukça dökümlü.Özellikle kına gecelerinde giymeye çok uygun.



Altına giydiğim eteğimde ilk diktiklerimden.Beli korsajlı yarım daire.sizinle belindeki detayı paylaşmak istedim.Dikiş yerine ince deri şerit diktim ve yuvarlak bir takı malzemesiyle süsledim.Fikir olsun dedim..
yazılarım gecikebilir ama yine geleceğim.lütfen beni unutmayın.

28 Eylül 2011 Çarşamba

Anneleri ne üzmez?

   Anneleri üzmek çok zordur bilirmisiniz?Taştan değildir kalpleri,kolayca kırılabilirler.Ama evladına karşı özel bir güç kalkanına sahiptirler.
  
   Yemek yerken etrafa dökülenler üzmez mesela.Ama yenmeyen her lokma üzer anneyi...
   Yeni halının üzerine yapılan pastel boya resim de üzmez,bir tencere zeytinyağının dökülmesi de...
   Ama aynı halıda yastıksız uyuyakalan bir başa üzülür anne...
  
   Bir kavonoz jölenin altında parlayan saçlara gülümseyerek bakabilir de "başım ağrıyor" diye çekilen saçlara gözyaşı döker...
   Kirlenen bezleri temizlerken üzülmez anneler,pişik olan popolara üzülür...
   Bozulan bilgisayar da üzemez anneyi,içindeki resim ve videolar kurtulmazsa kahrolur.
  
   Çikolata,lunapark,dondurma hiç üzmez, peşinden gelen bronşit,ateş ve ishal üzer anneyi.Hem de çok üzer...
    Çocukları üzmez annelerini ...hep o hain hastalıklar üzer.
  
   Üzgünüm bu aralar...Dualarınızla sevindirin...

 

7 Eylül 2011 Çarşamba

Etamine başladım

Sevgili Tuba can arkadaşımın etamin postundan sonra etamini özlediğimi farkettim.Hemen kaldırdığım yerden çıkardım ipliklerimi,etaminimi.(düzenli kadınımdır vesselam) Şuanda yaptığım işi daha sonra paylaşacağım çünkü hediye olacak kendisi.Sahibine ulaşınca yayınlanacak inşallah.Ama daha önce yaptıklarımı görmenizi istedim.

Yeni doğum yapan biri için sipariş aldığım kirli torbası ve ıslak mendil kesesi.

   Ozamanlar fotoğraf makinem yoktu telefondan çekmiştim.Kalite biraz düşük ama orjinali okadar canlı renklerdeydi ki kullanmaya kıyamaz seyredersiniz.
Bu kirli torbasını beşiğe yada müsait bir yere bağlıyorsunuz.Kapaklı olduğu için içi görünmüyor.Bebişin çamaşırları diğerlerine karışmıyor.

Keseyi kurdela nakışıyla süsledim.Daha sık kullanacağı için daha havalı olsun istedim.

İçinede buzdolabı poşeti koydum.Bazen misafirlikte çocuğun bezini atmak mümkün olmuyor.Bu keseye koyup dışarda atabiliyorsunuz.

Bekarlığımda çeyizime işlediğim etaminlere de bir post hazırlamalıyım.Kullanamıyorum bari burdan göstereyim.
Ben renkli işlemeler dünyasına dönüyorum.Sizlere kolay gelsin...

3 Eylül 2011 Cumartesi

Bayram Harçlıkları Nereye Gider?

Aslında bayram tatlısı ile ilgili bir post düşünüyordum ama bayramda gönlümce gezip alışveriş yaptım ve aldıklarımı eskitmeden sizinle paylaşmak istedim.

Arefe gününden başlayalım.Oturma odasına gri ve beyaz tonlarında köşe takımı aldığımızdan beri halı arayışı içindeydik.Bu tonlarda halı bulmak gerçekten çok zor.Ben iplik iplik olanlarını hiç sevemedim.Yengemin halıları öyleydi.Birlikte yıkadık. İçinden ; bir kiloya yakın çekirdek,iki ekmeklik bozuk para ve bir avuç siyah filkete toka çıktı.Yengemin pasaklı olduğunu sanmayın sakın.Halının temizliği gerçekten zor.Aksi gibi beğendiğim modellerin hepsi o türden.Adını bilmiyorum ondan yazamıyorum.cahillik işte.

Sonra eşim Karmen halıya sehpa vermiş.(eşim tv sehpası,duvar üniteleri ve modüler mobilya yapıyor) Halıları ordan alırsak hem daha uygun olur hemde alacağıma saymış olurlar dedi.Yıkıldım.Belli de edemedim.Zaten zor beğenirim bide mecburi bir yerden alışveriş yapmak.Ne dualar ediyorum bilseniz.Ertesi gün internetten sitesine baktım.Neyseki içim biraz rahatladı.Bazı modelleri not aldım.
Tabi bu olay 1-2 ay önceydi.Bizim halıya bakmaya gidişimiz arefeden bir gün önceydi.Eşimin konuştuğu kişi ana bayi sorumlusu bizi bir şubesine gönderdi.Maalesef benim beğendiğim hiçbir halı yoktu.Hele bir tanesi Kayseri'de de yoktu.Resmini görmek istersebiz burda .Seçtiğim halı Karmen halının en pahalı ürünlerindenmiş.Model de biraz zor seçilen bir modelmiş.Lafa bak.Ben halının iyisinden anlımıyoşum diye havalara giricem.Adam bana "kimsenin seçmediği bir modeli seçtiniz" imasında bulunuyo.

"siz beğenin getirelim beğenmezseniz almazsınız "da diyemediler.Temkinlidir benim esnafım.Satamayacağı malı getirtmez.Eşim" birini seç al bayrama yetişsin " bakışları atarken "al al" diyen kadınsı içgüdülerimi bir kenara bıraktım "kalsın" diyerek ordan ayrıldım.

Sonra ana bayideki arkadaşı arefe günü depoya gelin bakın demiş.Canım kocam hiç değilse evin girişine bir halı beğenmemi rica etti.Ehh oda ticaret adamı.Parasını kurtarmanın derdinde.Takıntılı olmaya gerek yok dedim içimden.Devir ekonomi devri.Paramızı kurtarmaya bakalım dedik.Ve burdaki  halıyı aldık.Resimdekinden çok farklı.Ortadaki gri çizgiler simli ve dış kenardaki siyah renk daha belirgin.İnternetteki resimlere göre karar vermeyin derim.Halımın resmi yeni hırkamın fonunda görünüyor.Pek içime sinmedi ama ancak bunu bulabildik.Girişe aldığım halıyı sevdim ama kesinlikle tavsiye ederim.işte resmi.  Resminden daha güzel.Yerinde görmelisiniz.Mutfağa da yolluğunu almayı düşünüyorum.

Halı alışverişine annemle babam da geldiler.Onlarında çarşıda işleri varmış beraber gezelim dediler.Annem büyük beden hiçbir şey bulamadı.Morali bozuldu.Bi yüzük beğenmiş bana gösterdi.Üstünde minik taşları olan kalın bir alyans.İmitasyon olanlardan.Kıyafet bulamadı ya babam kıyamadı karısına.Moral olsun diye alıverdi yüzüğü.Arada bende nasiplendim.Sende beğen deyince biraz nazlandım ama bunu aldım;

Ellerimi beğenmediğim için parmağıma takamıyorum.İç içe geçmiş sekiz ince alyanstan oluşuyor.ikisi gümüş diğerleri altın renginde.

Bu yüzük sayesinde acı bir gerçekle yüzleştim.Alyansları saydım sekiz çıktı ya ben saf saf "aaa biz de evleneli sekiz yıl oldu dimi"dedim ve yahşi cazibenin kemali gibi donk etti kafam.Bizim evlilik yıldönümümüz 24 ağustosdaydı ve ben unutmuştum.Öyle kötü oldum ki.Bu yaşta unutursam sonrasını düşünemiyorum bile.Yuh dedim kendime.Eşime de sitemlerimi ettim tabii.Sekizinci yılın sekizli alyansını babam almış oldu.Ne romantik dimi?

Bak yine içim sıkıldı.yazasım kaçtı.(nassı bi cümle kurdum ben yaa)İşte sona bayramda gezdik biz.harçlık topladım.(iki çocuk avantajıyla) işte aldıklarım;


Teee sonbaharda bir japon internet sitesinde görüp beğenmiştim bu ayakkabıyı.Çok istiyordum.Kıydım harçlıklara aldım.oh olsun...


ayakkabı Flo'dan,hırka batik'den yorumlar SİZ'den(lütfen)


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...