Geçtiğimiz aylarda Filistin'den gelen bir aileyi ziyarete
gittik. Yeni bebekleri olduğunu biliyordum. Evlerinin de eksikleri var
denilince evde bulabildiğim ne varsa hazırladım götürdüm. Beklediğimden daha
iyi bir ortam olmasına rağmen yine de birçok eksik vardı. Hatta ihtiyaç olana
kadar neyin eksik olduğunu anlamadığınız bile oluyordu. Mesela bu kış gününde
üzerlerine alacakları yorganları yada pencerelere tutulacak yırtık olmayan
perdeleri yoktu.
Bizim insanımız konu yardım olunca ve karşısındakine de
güvenince elinden geleni yapıyor saolsun. Getirdiklerimi bırakmak için
gösterdikleri odaya girince bu gerçeği daha iyi anladım. Okadar çok eşya
gelmişti ki hayret ettim. Daha bunlar seçilenler dedi bizi götüren aile. Maalesef
kullanılmayacak eskilikte eşyalar da gelmiş. Öyle şeyler ki yazmaya utanıyorum.
Tabii seçilenlerin bazılarıda Filistinli ailenin kullanmayacağı türden
olanlarmış. Tesettürlü bir hanım olduğu için mini etekler, kısa
kollu kıyafetler, dar pantolonlar seçilmiş.
Ozaman anladım ki ihtiyaç sahibi bir aileye özellikle
kıyafet yardımı yaparken gönderdiklerimizi giyip giymeyeceklerini fazla
sorgulamıyoruz.Yaşını bedenini soruyoruz belki ama beğenip beğenmeyeceği ile
ilgilenmiyoruz.Hatta beğenmeme hakkı vermiyoruz bile.İhtiyacı varsa kabul eder
diyoruz.
Kendimi onların yerine koydum bir an.Bu sefer derinlemesine
düşündüm. ben olsam nasıl olurdu diye.Başkalarının vereceği onlarcası yerine
kendni zevkime göre aldığım bir tane daha kıymetli olurdu dedim.
Sonra aslında herkesin sık sık kendine sorması gereken
"ne yapabilirim" sorusunu sordum.Elbetteki maddi yardımlarda
bulunduğumuz kişiler de var.Ama bir ev hanımı olarak bu seçeneğim kocama
bağlı.Ben daha bireysel bir adım atmak istiyordum.
Evlenirken alınan kıyafetlerim artık olmuyordu ve birine
vermekte de kararsızdım.Hepsi kaliteli tertemiz.Bende çok zayıf olduğum için
verecek birilerini bulmam da zordu.Bunları satsam ve parasınıda yardım amaçlı
kullansam fikri bir akşam düştü zihnime ve ertesi gün benim gibi zayıf olan ve
yeni evlenen kızı için uygun fiyatlı kıyafet arayan bir yakınım geldi.Allah'ım
ne büyüksün dedim.Belki amacım şahsi kazanç olsa satamayacaktım.Ama aklıma
geleni uygulamam için fırsat ayağıma geliyordu.Aynı hafta başka bir yakınım
tamamen tevafuken kıyafetlerinden ayırdığını verilecek kimse olup olmadığını
sordu.Fikrime zemin oluşuyordu ve benim tek yaptığım niyet etmekti.
Birkaç kişiden de fikrime destek alınca detayları
belirledim.Bu aşamada beni sabırla dinleyen Leyya'ya çok teşekkür ediyorum.Sınavlara çalışırken bir yandan da blog sayfasını,face sayfasını
tasarladım.Bu amaca yönelik ptt hesabı açtırdım.
Sonuç olarak Karınca Harekâtı sayfası oluştu arkadaşlar…Hiçbir
maddi çıkar amacım yoktur.Elde edilen geliri belirlediğim ailelere veya yardım
kuruluşlarına aktaracağım.Bunu yaparken de ürün alan arkadaşa hangisini tercih
edeceğini soracağım.İsterse satılan ürünün yanına ismini yazacağım.
Böyle bir işte güveninizi nasıl kazanırım bilemiyorum.Ama
hesap gününün varlığına inanan biri olarak buradan elde edilenin bana haram
olduğuna eminim…Allah samimiyetimi sizlere aktarmayı ve başladığım bu işte muvaffak olmayı nasip etsin.Desteklerinizi,
fikirlerinizi bekliyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder